Hüzünlü bir aşk öyküsü olan Kürk Mantolu Madonna, iki hikayeden oluşan bir anlatıma sahip. İlk hikayede Rasim adlı karakterin iş bulması ve Raif Efendi ile tanışması anlatılıyor.
Doğuştan bana verilen bir isme ilanihaye mıhlanıp yapıştığımı bilmek nasıl sıkmaz ki canımı, hayattaki yegâne tesellim kendim olmamayı başarabilme şansım iken?
Ella Rubinntain, 40 yaşında bir ev hanımıdır ve düzenli bir hayatı vardır. Bir gün bir yayınevinde editör asistanı olarak işe başlar ve eline incelemesi için bir kitap geçer.
Bazı romanlar bittiklerinde başa dönüp ilk sayfaları tekrar okumak istersiniz. Romanı birkaç günde okusanız bile, sanki ilk sayfaları okuyalı aylar, hatta yıllar geçmiş gibi, nasıl ve nerede başladığını anımsamakta zorlanırsınız.
Havva’nın Üç Kızı; Mona, Peri ve Şirin adında üç kadının 1980 ve 2016 yılları arasındaki hayat hikayesi temelinde ülkemizin sorunlarına ve toplum çerçevesinde insan ilişkilerine mercek tutuyor.
İsteyip istemedeğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticede aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum,
Belki de bu yüzden bir büyük yangının koptuğu. Bir ocağın; kelâma mecbur çileden yenik elemden ibaret bir kalpten kopa gelen yangınla tutuşup kül olduğu.
İngilizce yazılmıştır ve Omca Korugan tarafından tercüme edilmiştir. Elif Şafak bu kitabında göçmen sorunu, kadına şiddet, tasavvuf gibi temaları işlemiştir. Londra’da yaşamaya başlayan bir ailenin gözünden göçmenlerin durumunu anlatan kitap, 1.5 yılda tamamlanmıştır.
Kuyucaklı Yusuf konusu itibariyle ailesinin katledilmesiyle sahipsiz kalan dokuz yaşındaki Yusuf’un olayı soruşturmak için Kuyucak’a gelen Nazilli Kaymakamı Selahattin Bey tarafından evlatlık alınması ve çocuğun daha sonraki hayatı anlatılmaktadır.
“Bakma” ve “bakılma” takıntısı olan karakterlerin, farklı zamanlarda ve mekanlarda geçen öykülerini anlatan kitap, teknik olarak bir sözlük gibi kurgulanmıştır.
Yazarın ilk romanı olan bu eserde tasavvuf teması işlenmiştir. İstambul’a gelen bir derviş aracılığıyla eski İstanbul yaşamını anlatan yazar, yüzlerce yıl önceki insan aklını ve ruhunu meşgul eden düşüncelerin, bugünden pek farklı olmadığına dikkat çekmiştir.
Acının ve kederin hayatlara girdiği yer şehrin aynaları olmuştur.” Yazar, farklı tarzda öyküleri ile okuyucularına her sayfada bir solukta okuyacağı kitap sunmuştur.
Elif Şafak’ın anne olduğu senede geçirdiği doğum sonrasını bunalımını anlattığı, aynı anda hem anne hem de yazar olmanın güzelliklerinden ve zorluklarından bahsettiği otobiyografik eseri Siyah Süt,...
Bir akşam üzeri Anadolu köylerinden birindeki küçücük bir kulübeden canhıraş çığlıklar yükselmektedir. Doğumunu bir türlü gerçekleştiremeyen Asiye, ikindiden beri deyim yerindeyse ölümden beter doğum sancıları çekmektedir.
Yolu İstanbul’a düşen bir fil bakıcısı olan Cihan, burada Mimar Sinan ile tanışır ve büyük mimarın çırağı olur. Mimar Sinan; Cihan ve fili Çota ile birlikte tarihin en muhteşem mimari eserini ortaya koyarlar.