Anna Karenina'da evlilik, aşk ve ölüm konularını derin bir gözlem gücüyle ele almış, muhteşem edebi dehasıyla işlemiştir. 1875-1877 yılları arasında Ruskiy Vestnik dergisinde tefrika edilen romanın ilk baskısı 1878'de yapılmıştır.
Çocukluk, yazarın çiftlik yaşamını ve babasıyla birlikte şehre taşınmasını anlatıyor. Tolstoy’un ilgi çekici bir roman halinde anlattığı anılarında, yapıtlarında rol alan karakterlerin gerçek hayatta kimlerden ilham alınarak yaratıldığını görebilirsiniz.
Tolstoy'un yarı otobiyografik denebilecek üçlemesinin ilk kitabı olan Çocukluk, ilk kez 1852 yılında Sovremennik dergisinde yayımlandı. Sade kurgusu, samimi, çarpıcı anlatımıyla okurlar arasında olduğu kadar dönemin edebiyatçıları arasında da büyük ilgi gördü.
Varlıklı bir kynaz olan Nehlüdov, halalarının evinde hizmetçi olarak çalışan Katyuşa’yı baştan çıkarıp onu kaderine terk eder ve kendi hırslarının peşinden koşar.
Diriliş sadece Sibirya'ya giden bir mahkûm kafilesinin yolculuğunu değil, yaşamın anlamını kavramak adına kişinin kendini yeniden var etme sürecini anlatan bir başyapıttır.
Gençlik, Tolstoy’u çağdaşlarından ayıran gözlem gücünün ve artık yazarın alâmetifarikası haline gelen sade, çarpıcı üslubunun öne çıktığı ilk eserlerden biridir.
1854'te Kırım Savaşı'na subay olarak katılan Tolstoy, bu döneme dair izlenimlerini Hacı Murat'ta bütün canlılığıyla romana aktardı. Savaşan taraflar kadar, egemenler ve uyrukları arasındaki ilişkilerin sergilenişi, kişilerin ve coğrafyanın kusursuz tasviri bu esere güçlü bir gerçeklik duygusu kazandırmaktadır.
Tolstoy, insan sevgisi ve inanç konularını ustalığının bütün inceliğiyle işlerken, İnsan Neyle Yaşar? ile gerçek hayatı yansıtan tabloların içinde yeni bir ahlak anlayışını ortaya koydu.
Tüm zamanların en büyük romanlarından biri ve Tolstoy'un başyapıtı olarak kabul edilen Savaş ve Barış ilk kez 1867 - 1869 yılları arasında Ruskiy Vestnik dergisinde tefrika edildi.
Tolstoy otobiyografik özellikler taşıyan Şeytan öyküsünü yaşanmış bir olaydan yola çıkarak kısa bir sürede yazar ve eşinin bulmasından çekindiği için koltuk döşemesine saklar.Peder Sergi öyküsüyse bir manastır ziyaretinin kötü izlenimlerinin ardından şekillenir yazarın zihninde ve ancak on yıl sonra son halini alır.
Bu kitapta yer alan Holstomer, Çömlek Alyoşa, Balodan Sonra, Köyde Şarkılar, Üç Ölüm hikâyeleri Tolstoy'un sade ve çarpıcı anlatımının doruğa çıktığı en güzel örneklerdendir. Bir atın hikâyesinin aktarıldığı Holstomer Türkçeye ilk defa çevrilmiştir.