“Büyük Güç Büyük Sorumluluklar Getirir.” Doğru. Ama bu sözün daha iyi bir akış açısı var, ve gerçekten derin bir bakış açısı. Tek yapmanız gereken sözlerin yerini değiştirmek: “Büyük sorumluluklar büyük güç getirir.” “Her şeyi iyi tarafından görmek” gibi bir şey iyi gibi görünse de, gerçek şu ki hayat bazen berbattır ve yapabileceğiniz en sağlıklı şey de bunu kabul etmektir.
Unutmayın ki tüm değişimlerin gücü beyniniz ile ilgilidir. Siz alışkanlıklarınızı doğru uyguladığınız ya da onlardan vazgeçebildiğiniz takdirde başarı sizin için de kaçınılmaz olacaktır.
Hayır! Düzen bozulmadı, yeniden kuruldu... Yıkılan bir şey yok, değişen çok şey var sadece ve her değişim ürkütücü bir karmaşayla, çözümsüz gibi görünen sorunlarla ve sonsuz kaygılarla yağar insanın üzerine...
Zaman sahiden her şeyin ilacı mıdır yoksa yalnızca anıların biriktiği tozlu bir sandık mı? Hayat hızla akıp giderken yaşanan her şeyin geride kaldığını düşünmek, hatta bunların bir kısmını unutmak elbette ki mümkün.
Sokaktaki o son çocuk, çocuğu emmeyen o anne, en yakın arkadaşını üniversiteye yolladığında büyüyen o kız, en büyük derdi tüllerini beyazlatmak olan o gelin, sürekli “Ödevini yaptın mı?” sorusuna maruz kalan o öğrenci...
Gelişime açık bir ebeveynin ya da çocuklarla ilgilenen, onların geleceğini ve potansiyellerini önemseyen herkesin okuduğunda çarpılacağı, eline aldığında bırakamayacağı türden nadir bir çocuk eğitimi kitabı!
Klimalı seminer salonlarında hayata olumlu bakmak kolay. Ezberlersin rolünü, çıkar oynarsın. Ama ölüm döşeğinde ezberlediğini değil, ancak yaşadığını oynayabilirsin.
Kader tarlasına güzellik tohumları ekmenin tam da vaktidir...
Zira her tohumun içinde bir orman yatar. Her meyvenin çekirdeği, yapısı itibariyle ağaca dönüşme potansiyeline sahiptir.
Olmak cesareti, insanın maske takmadan, "mış gibi" yapmadan, kendi çıplak varoluşuyla, nerede durduğunu, nereye ait olduğunu, nasıl bir dünya tasavvur ettiğini, hiç gizlemeden, utanıp sıkılmadan gösterebilmesi demektir! Korkmadan "Hayır!" diyebilmek, boyun eğmeden dik durabilmek, tahakküme karşı durma cesaretidir.
Sizinle doğanın büyük bir sırrını paylaşacağım! Ödülünüz sağlık olacak! Hazırsak başlayalım… Sıkı durun! Çünkü çok ama çok şaşıracaksınız… Uyarayım, ezberinizi bozacağım!
Şiddetsiz İletişim, kendimizi ifade etme ve başkalarını dinleme biçimimizi yeni bir çerçeveye oturtmamıza ve ilişkilerimizde derinlerdeki ihtiyaçları duyabilmemize rehberlik eder.
Yarasını masallarla adeta “yıkanarak” iyileştiren bir kadınla tanışıyoruz bu kitapta. Masalların kadim evrenine giriyoruz. Orada kendi benliğimizin hakikatiyle buluşuyoruz.
Kitabın adı Süpermen ve Uğur Böceği. Size bir tercih hakkı tanıdım.
Çünkü Süpermen bir hayal ürünüdür; Uğur Böceği ise gerçektir.
Süpermen ünlüdür; Uğur Böceği ünlü değildir.