Çocuklarla ilişkilerimizde hayatla ilgili genel bilgilerimiz her zaman yeterli olmaz. Çocukların her dönemi, gelişimlerine bağlı olarak farklı özellikler gösterir.
Doğan Cüceloğlu aramızda bir ıslık gibi dolaşıyor… Kendi şarkısına gelince… Gizlisiz saklısız anlattı bütün hayatını. Bu kitap, damdan düşen doktoralı bir psikoloğun, düştüğü yerden doğrulurken kendine mırıldandığı şarkısının gözyaşı ve kahkaha dolu öyküsü…
Psikiyatrist Budayıcıoğlu'ndan roman tadında bir anlatı...
Hiç de güzel denemeyecek suskun mu suskun bir kız... O sustukça, terapistin tarihin mahrem yerlerinden bulup çıkardığı unutulmuş hikâyeler dökülüyor ortaya.
İçimizdeki Biz İçimizdeki BİZ, yaşamımızdaki dayanışma gerçeğinin temelidir. Bu gerçeği yaşayan insanlar birbirlerine güven duyarlar. Aile yaşamı, komşuluk ilişkileri, ekonomik ve politik yaşam bu güven üstüne kurulur. Böyle bir toplumda trafik ışığında motoru stop eden arabanın sürücüsüne...
... 'İçimizdeki Çocuk', yaşamımıza yön veren güçlü bir varlıktır. icimizdeki cocuk ve icimizdeki Ana-Baba, duygu, düşünüş ve davranışlarımızı sürekli yönlendirdiği halde, çoğu kez onların varlığından bile haberdar olmayız.
Bu kitap, içinde yetiştiğiniz ailenin ve yakın çevrenin sizin iç dünyanızı ve şimdiki duygu, düşünüş ve davranışınızı nasıl etkilediğini incelemektedir.
Bu kitap, aslında bildiğimiz, ancak üzerinde düşünme gereğini pek duymadığımız bir öyküyü anlatıyor. Bu öykünün kahramanlarını tanıdıkça çocukluğumuzu, ailemizi, çevremizdeki insanları ve en önemlisi kendimizi de daha iyi anlayacağız.
“Gençliğimde gergin, stresli, mutsuz günlerim çok oldu. Kendimi suçlu hissettiğim, değersiz gördüğüm dönemler yaşadım. Şimdi hayatım anlamlı, coşkulu ve şükür duygusuyla dopdolu… Neden? İçinde yaşadığım koşulların iyileşmesinden mi? Geliştirdiğim farkındalıkların sonucu mu?”
Doğan Cüceloğlu
Araştırmalar, çocukluk yıllarında kazanılan davranışların yetişkinlikte, bireyin kişilik yapısını , tavırlarını inaçlarını, değer yargılarını büyük ölçüde biçimlendirdiğini ortaya koymaktadır.
Üniversite öğrencisi Timur ile profesörlükten emekli Yakup Bey tanışırlar. Yakup Bey, Timur'un gözlerinde duygu, düşünce ve davranışlarıyla yaşamı özgürce kucaklayamayan, özüne ulaşamamış bir gencin iç yalnızlığını ve burukluğunu görür. Aylar sürecek bu sohbet Timur için kültür robotluğundan "şahsiyet" olmaya götüren bir özgürlük yolculuğuna dönüşür.
Ne kadar sık duyarız 'keşke' sözcüğünü. "Şimdi bildiğimi keşke gençliğimde bilseydim!" diyen kişi, verdiği yanlış kararlardan duyduğu pişmanlığı dile getirir. Haksız mı? Bize verilen şu ömürden başka neyimiz var?
Bu kitap her çağdaş insanın bilmesi gereken modern psikolojinin temel kavramların ilk kez Türk bilim adamlarını katkılarıyla ve Türk toplum yapısının özellikleriyle kaynaştırarak sunmaktadır.
“Ben” değil “biz” diyen güçlüdür. Toplum olarak “biz” kimliğimizi keşfetmek ve yaşamak zorundayız. Barış, huzur, üretim, gelişme içinde özgürce yaşamamız, “biz” diyebilmemize bağlı.
Kral Kaybederse Dört bir kalbin fatihi, kadınların yenilmez hakimi… Peki, tüm savaşlar onun için her zaman bu kadar kolay mı olacak? Kendini buna çok inandırmış olsa da hayır! Ve o beklenmedik mağlubiyet, kralın tahtını en sağlam yerinden...
Psikiyatr ve yazar Gülseren Budayıcıoğlu’nun 2004 yılında yayınlanan Madalyonun İçi adlı kitabı, birden farklı yaşam hikayesini sayfalarında barındırıyor.
Şikâyet yarışçısı olmayan gizli kahramanların öyküsü...
Abartmayan, alçakgönüllü ve hoşgörülü insanlar, kişisel bütünlük içinde yaşama hizmet etmekten mutluluk duyar.
İnsanın özgür iradesine, yani “kendilik bilinci”ne yeni bir basamak ekleyen her uyanış, hayat savaşına daha güçlü bir şekilde devam etmesinin başlangıcıdır. İşte Savaşçı, bu uyanışın fitilini ateşlemesi bakımından, hayatın özünü kavramak isteyen her insanın mutlaka okuması gereken bir eser.
Şiddetsiz İletişim, kendimizi ifade etme ve başkalarını dinleme biçimimizi yeni bir çerçeveye oturtmamıza ve ilişkilerimizde derinlerdeki ihtiyaçları duyabilmemize rehberlik eder.