Halkını devrim rüyasında ve hakikatinde yalnız bırakmamış olan bu metin, Amerika’nın en çok basılan (2000’lerde bile) ve okunan eseri olarak tarihe geçmiştir.
Sizinle doğanın büyük bir sırrını paylaşacağım! Ödülünüz sağlık olacak! Hazırsak başlayalım… Sıkı durun! Çünkü çok ama çok şaşıracaksınız… Uyarayım, ezberinizi bozacağım!
Kötülüklerin, inkâr ve isyanların ruhlarına işlediği, cahiliye âdet ve huylarından asla taviz vermeyen inatçı; bu uğurda birbirinin kanını akıtmaktan perva etmeyen bir millet. Onlar Resulüllah’a (a.s.m.) tabi oldular. Resûlullah’ın (a.s.m.) nur halkasına dahil oldular.
İsminden memnun olmayan küçük bir kızın bir kütüphanede bulduğu sihirli küreyle son derece heyecanlı bir maceraya dahil olmasını anlatır.
Sakız Sardunya, kitap sevgisi temasını işler ve küçük okurlara kitap okuma alışkanlığı kazandırmada etkili bir eserdir.
Arda Erel, ilk romanı Sarsıntı ile okurlarını derin bir aşkın doruklarına çıkarıyor; geçmişin, şimdinin ve geleceğin kusursuz birlikteliğini anlatırken, içsel yolculuklara bir ayna tutuyor…
Kimi zaman karanlık kimi zaman gerçeküstü içeriğiyle Şato; yabancılaşma, bürokrasi, bir adamın sisteme karşı sonu gelmeyen ayakta durma çabası, bazen sistemin içinde yer alma hevesi, bazen sisteme duyulan öfke arasında, erişilemez bir hedef doğrultusunda faydasız ve umutsuzca bir yol arayışını anlatmaktadır.
Satranç, “İncecik bir kitaba, tarihin en büyük acılarını sığdırmak mümkün müdür?” sorusunun cevabı niteliğini taşıyor. Avusturyalı Yazar Stefan Zweig tarafından 1942 yılında kaleme alınan eser, sembolik ve özlü anlatımıyla II. Dünya Savaşı’nın tüm yıkıcılığını dile getiriyor.
Satranç sporunda, oyuncunun zekâsı kadar teknik ve taktiksel becerileri de önemlidir. Bu kitap ile amaçlanan, orta ve ileri düzey satranç severlerin hamle becerilerini pekiştirmek, iki hamlede mat etmenin mutluluğunu tekrar ve tekrar yaşatmaktır.
Satranç sporunda, oyuncunun zekâsı kadar teknik ve taktiksel becerileri de önemlidir. Bu kitap ile amaçlanan, satranca yeni başlamış satranç severlerin hamle becerilerini geliştirmek, tek hamlede mat etmenin mutluluğunu tekrar ve tekrar yaşatmaktır.
Tüm zamanların en büyük romanlarından biri ve Tolstoy'un başyapıtı olarak kabul edilen Savaş ve Barış ilk kez 1867 - 1869 yılları arasında Ruskiy Vestnik dergisinde tefrika edildi.
İnsanın özgür iradesine, yani “kendilik bilinci”ne yeni bir basamak ekleyen her uyanış, hayat savaşına daha güçlü bir şekilde devam etmesinin başlangıcıdır. İşte Savaşçı, bu uyanışın fitilini ateşlemesi bakımından, hayatın özünü kavramak isteyen her insanın mutlaka okuması gereken bir eser.
Sebzeleri kim sevmez?
Kamilla sevmiyor, ağzına bir lokmacık sebze bile koymak istemiyor. Her gün mantı, kızarmış patates, pizza, köfte, kakaolu muhallebi, marmelatlı turta ya da kremalı pasta yemek istiyor.
Fantine'in, Cosette'in, Marius'ün, Saint-Denis Sokağı barikatlarının, Paris'in, Javert'in ve Jean Valjean'ın sefaletten sevgiye, felaketten iyiliğe ve karanlıktan aydınlığa uzanan hikâyeleri...
Seher’deki hikâyeler, heveskâr işi değil insana ve yaşama duyulan derin sevginin ince bir mizahla harmanladığı has yazar işi metinler. Karşımızda, tutsaklık günlerinde vakit doldurmak için yazan biri değil, bugüne kadar ortaya çıkmamış, okura ulaşmamış bir edebiyatçı var.
Acının ve kederin hayatlara girdiği yer şehrin aynaları olmuştur.” Yazar, farklı tarzda öyküleri ile okuyucularına her sayfada bir solukta okuyacağı kitap sunmuştur.
Kulüp arkadaşlarıyla bu yolculuğu seksen gün içinde tamamlayacağına dair bahse tutuşan Fogg, aynı gün uşağı Passepartout’yla birlikte Londra’dan ayrılır. Bu meydan okumayla başlayan bin bir türlü maceraya, bir polis soruşturmasıyla, bir de aşk hikâyesi eklenir.
Deniz, köpeği Lokum ile birlikte çılgın maceralara çıkmayı seviyor. Birlikte araba yarışına katılıyor, Afrika'ya yelken açıyor, timsahlarla dolu bir hendeği olan kocaman bir kale inşa ediyorlar.
Seni çok seviyorum Allahım, hepimizin içimizden söylediği bir sözdür. Sevgi, Rabbimizin kalbimize yerleştirdiği güzel bir duygudur çünkü. Bu güzel duyguyla Rabbimize yakın olmak isteriz.
Zeki bir genç kız… Edebiyata meraklı... Felsefeye ilgisi var… Kitapları seviyor… Kendisi de yazılar yazıyor… Sanal ortamda gizemli bir yazarla tanışıyor bir gün… Enteresan bir adam bu... Yüzünü hiç görmediği bu yazarla güçlü bir bağ kuruluyor aralarında…